Abstract:
Amaç: Yanlışlıkla intraarteriyel (İA) ilaç uygulaması anestezi ve yoğun bakım pratiğinde nadir karşılaşılan fakat ciddi morbidite ve mortalite ile sonuçlanabilen iyatrojenik bir komplikasyondur. İA ilaç uygulamalarının çoğu arteriyel kateterizasyonun venöz yol sanılarak yanlışlıkla sağlık ekibi veya ilaç bağımlıları tarafından yapılmaktadır. Birçok opioid ajanın İA etkileri bilinmekle birlikte İA uygulanan tramadolün arterler üzerine etkisi bilinmemektedir. Bu deneysel çalışma ile İA tramadol uygulamasının damar duvarına etkilerinin histolojik olarak ışık ve elektron mikroskobisi ile incelenmesi amaçlanmıştır. Gereç ve yöntem: Bu randomize, kontrollü, deneysel çalışma, "Etik Kurul" onayı sonrası 33 adet Wistar albino cinsi erişkin erkek sıçanla gerçekleştirildi. Tüm gruplarda anestezi intraperitoneal (ip) 50 mg/kg ketamin ve 10 mg/kg ksilazin hidroklorid ile sağlandı. Laparatomi sonrası radiks mezenteri disseke edilip aorta abdominalise ulaşılarak arteria renalisin dallanma yerinin altından enjeksiyon işlemleri yapıldı. Enjeksiyon yapılan bölgenin distalindeki abdominal aorta kısmı ekarte edilip rezeke edildi. Kontrol Grubu'nda (n=5) laparotomi sonrası ilaç enjeksiyonu yapılmaksızın abdominal aorta rezeke edildi. Diğer 4 grupta da laparatomi sonrası radiks mezenteri disseke edilip abdominal aortaya ulaşıldı, enjeksiyonlar 0.1 mL/sn hızında arteria renalisin dallanma yerinin altından yapıldı. Her enjeksiyon sonrası 0.1 mL salin uygulandı. 10 mg/kg tramadol dozuna denk gelen salin miktarı verilip, Sham 5 Grubu'nda (n=7) enjeksiyonun 5. dakikasında, Sham 30 Grubu'nda (n=7) enjeksiyonun 30. dakikasında abdominal aorta rezeke edildi. 10 mg/kg tramadol enjeksiyonu yapılarak Tramadol 5 Grubu'nda (n=7) enjeksiyonun 5. dakikasında, Tramadol 30 Grubu'nda (n=7) enjeksiyonun 30. dakikasında abdominal aorta rezeke edildi. Alınan örnekler histopatolojik olarak ışık mikroskobu ve elektron mikroskobu ile değerlendirildi. Değerlendirmede endotel bütünlüğü, hasarı ve çekirdek morfolojisi, subendotelyal doku durumu, tunika media ve tunika adventisya doku bütünlüğü değerlendirildi. Oluşan hasar düzeyi (0-4) skorlandı. Hasar skorları SPSS 15.0 bilgisayar programına yüklenip Pearson Chi-Square, Kruskal Wallis, Mann Whitney U testleri ile analiz edildi. p<0.05 istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi. Bulgular: Kontrol grubundaki arterlerde hasar görülmedi. Sham 30 Grubunda çok hafif endotel hasarı gözlendi. Tramadol 5 Grubundaki arterlerde orta-ciddi düzeyde hasar saptanırken (p<0.05) Tramadol 30 Grubundaki arterlerde adventisya tabakasını da içeren ciddi hasarlanma görüldü (p<0.05). Sonuç: Yanlışlıkla artere uygulanacak olan tramadol sıçan arterinin tüm katmanları üzerinde ciddi hasara neden olmaktadır. Analjezi amacıyla tramadol kullanan klinisyenlerin yanlışlıkla İA tramadol uygulaması konusunda dikkatli olmaları ve önlem protokolleri oluşturmaları gerekmektedir. Tramadolün İA hasar mekanizmalarının ve tedavi protokollerinin oluşturulabilmesi için daha ileri çalışmalara ihtiyaç vardır. Aim of the study: Accidental intra-arterial (IA) drug application in the practice of anesthesia and intensive care is a rare iatrogenic complication but may result in serious morbidity and mortality. Most IA applications are performed by medical care givers or drug addicts by accidentally assuming the arterial catheterization as venous access. IA application of many opioid agents have known effects, whereas the impact of IA tramadol on arteries are still unidentified. . In this experimental study , examination of histological effects of IA tramadol application on arterial wall on normal and electrone microscopy is aimed Methods: This randomized, controlled, experimental study is carried out on 33 Wistar albino adult male rats after the approval of the ethic committee . In all groups anesthesia is provided with intraperitoneal (ip) 50 mg/kg ketamin and 10 mg/kg xylazine hydrochlorid. After laparotomy, dissecting the radix mezentery is disected reaching aorta abdominalisand then injections are performed under arteria renalis furcation. The middle section of the abdominal aorta in the distal of the injected region is discarded and resected. In the conrol group (n=5), after the laparotomy, abdominal aorta is resected without injection. In other four groups, after laparotomy, radix mezentery is disected, abdominal aorta is reached and injections are performed at 0.1 mL/sn under the furcation point of arteria renalis. After every injection, 0.1 mL saline is applied. Saline equivalent of 10 mg/kg tramadol is given, and in Sham 5 group (n=7) in the 5th minute, in Sham 30 group (n=7) in the 30th minute of the injection abdominal aorta is resected. With the injection of 10 mg/kg tramadol, In Tramadol 5 Group (n=7) in the 5th minute, in Tramadol 30 group, in the 30th minute abdominal aorta is resected. Samples are examined histopathologically on normal and electrone microscope. The integrity of the endothelial, the damage and cell morphology, subendothelial tissue condition, tunica media and tunica adventitia tissue integrity is evaluated. Damage level is scored on a range between 0 to 4. Damage scores are uploaded to SPSS 15.0 programme and analysed via Pearson Chi-Square, Kruskal Wallis, Mann Whitney U tests. p<0.05 is accepted as statistically valid . Results: There was no damage in the arteries of the Control group. In Sham 30 group a mild endothelial damage is observed. In Tramadol 5 Group, medium-serious damage is detected (p<0.05) while in Tramadol 30 group, serious damage in arteries, including damage in the adventitia layer is observed (p<0.05). Conclusion: Accidental application of tramadol in arteries, causes serious damage in all arterial layers. Clinicians, who use tramadol for analgesia, should pay attention to the accidental IA tramadol injection and operationalize precaution protocoles. Furher studies are needed to understand damage mechanisms of IA Tramadol and to form treatment protocoles.