dc.description.abstract |
Amaç: Otolog kök hücre nakli pek çok hematolojik hastalığın tedavisinde uygulanan önemli bir tedavi yöntemidir. Pek çok hastalıkta sağ kalım avantajı sağlayan bu tedavinin uygulanabilmesi için kök hücre toplamak zorunludur. Kök hücre kaynağı olarak kemik iliği yada periferik kan kullanılmaktadır. Son dönemde avantajları nedeni ile otolog nakillerin tamamına yakınında periferik kan kaynak olarak kullanılmaktadır. Normal koşullarda periferik knda CD34+ hücre düzeyi düşüktür. Bu düzey mobilizasyon süreciyle arttırılarak aferez için uygun seviyelere getirilir. Mobilizasyon başarısızlığı kök hücre naklinin gecikmesine neden olmaktadır. Ayrıca kök hücre toplanması için yeni girişimleri gerekli kılmakta bu da ek maliyetler ve riskler getirmektedir. Mobilizasyon başarısızlığını öngörmek yeni tedavi seçeneklerini ilk aşamada kullanılması yoluyla hastaların gereksiz girişimlerden korunmasını sağlamak ve maliyetleri düşürmek açısından önemlidir. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı'nda takip edilen ve otolog kök hücre nakli planıyla mobilizasyon denemesi yapılmış multipl myelom, Hodgkin ve non-Hodgkin Lenfoma tanılı hastalarda mobilizasyon başarıszılığı ve başarısızlık üzerine etkili faktörleri ortaya koyarak mobilizasyon başarısızlığını öngördürebilecek verilerin oluşmasına katkı sağlamayı amaçladık. Gereç ve Yöntem: Dokuz Eylül Üniversitesi Hematoloji Bilim Dalı tarafından 1 Ocak 2001 ile 31 Aralık 2011 tarihleri arasında otolog nakil planıyla mobilizasyon girişimi yapılan multipl myleom, Hodgkin ve non-Hodgkin Lenfoma tanılı 164 hasta ve bu hastalara ait 188 mobilizasyon girişimi çalışmaya dahil edildi. Demografik ve klinik veriler hastanemizde kullanılan bilgisayar otomasyon sistemi ve hastalara ait dosyalar taranarak elde edilmiştir. Sonuçlar: Çalışmaya alınan 164 hastanın tanılarına bakıldığında 86 hasta (%52,4) multipl myleom, 78 hasta (%47,6) lenfoma idi. Hastaların %59,1'i erkek (97 hasta), %40,9'u kadın (67 hasta) hastaydı. 164 hastanın 24 tanesinde (% 14,6) mobilizasyon başarısızlığı saptandı. Multipl myelom tanılı hastalarda bu oran %9,3 (8 hasta), lenfoma tanılı hastalarda %20.5 (16 hasta) idi. Bu 164 hastaya yapılan 188 mobilizasyon denemesi incelendiğinde ise 40 mobilizasyon denemesinin (%21,3) başarısız olduğu görüldü. Multipl myelom tanılı hastalara uygulanan 91 mobilizasyon girişiminde %9.9 (9 girişim), lenfoma tanılı hastalara uygulanan 97 mobilizasyon girişiminde %32 (31 girişim) mobilizasyon başarısızlığı saptandı. Tanı (lenfoma p: <0.0001), artmış kemoterapi siklus sayısı (p: <0,0001), aferzin birinci gününde düşük kan CD34+ hücre düzeyi (p: <0,0001),düşük maksimum kan CD34+ hücre düzeyi (p: <0,001), düşük ilk aferez ürün miktarı (p: <0,0001) ile mobilizasyon sırasındaki hastalık durumu (p: <0,0001) ile mobilizasyon başarısızlığı arasında ilişki saptandı. Yaş, cinsiyet, evre, kullanılan büyüme faktörü, radyoterapi öyküsü, tanıdan mobilizasyon girşimine kadar geçen zaman, son kemoterapiden mobilizasyon girişimine kadar geçen zaman, kemik iliği tutulumu ve kemik iliği fibrozisi, aferezin birinci günündeki lökosit sayısı, hemoglobin düzeyi ve trombosit sayısı ile mobilizasyon başarısızlığı arasında anlamlı ilişki gösterilemedi. (p:>0,05) Tek başına büyüme faktörü ile siklofosfamid büyüme faktörü kombinasyonu karşılaştırıldığında mobilizasyon başarısızlığı açısından anlamlı fark saptanmadı. Ek olarak reinfüzyon yapılan ve engrafman gelişen hastalarda çoklu gün reinfüzyonunun engrafmanı üzerine etkileri karşılaştırıldı. Birden çok günde reinfüzyon yapılan hastalarda nötrofil engrafmanının istatistiksel anlamlı olarak geciktiği (11 güne karşılık, 13 gün), trombosit engrafmanının ise gecikmekle birlikte (13 güne karşılık, 16 gün) istatistiksel olarak anlamlılık açısından sınırda olduğu (p: 0,052) saptandı. Yorum: Bu çalışma retrospektif bir çalışma ve incelenen hasta sayısı kısmen az olmakla birlikte mobilizasyon başarısızlığı toplamda %14,6 Lenfomala tanılı hastalarda %21,3, multipl myelom tanılı hastalarda %9,3 saptanmıştır. Tanı, kemoterapi siklus sayısı, aferezin 1. günü kan CD34+ hücre düzeyi, ilk aferezde toplanan ürün miktarı ve mobilizasyon sırasındaki hastalık durumu ile mobilizasyon başarısızlığı arasında ilişki saptanmış olup bu bulgular literatür ile uyumludur. Ek olarak çoklu gün reinfüzyonunun engrafmanı geciktirdiği saptanmıştır. Sonuç olrak özellikle çoklu gün reinfüzyonun engrafman üzerine etkilerini değerlendirmek amacıyla daha geniş kapsamlı çalışmalara ihtiyaç vardır. Objective: Autologous stem cell transplantation is an important treatment modality which is widely used in hematological malignancies. It is necessary to collect stem cells for using autologous stem cell transplantation which shows survival benefit in many hematological diseases. Bone marrow and peripheral blood are used as stem cell sources. Because of many advantages, peripheral blood is used as the stem cell source in almost all of the autologous stem cell transplantation in late period. Under normal conditions CD34+ cell levels are low in peripheral blood. By mobilisation processes the CD34+ cell levels are increased and become suitable for apheresis. Mobilisation failure causes a delay in the stem cell transplantation. Furthermore mobilisation failure causes new attempts for collecting stem cells which result in additional costs and risks. It is important to predict mobilisation failure for using new mobilisation options in early stages which will protect patients from additional attempts and decrease the treatment costs. In this study we aimed to collect data which can help to predict mobilisation failure by analysing the mobilisation failure in Hodgkin, non-Hodgkin lymphoma and multiple myeloma patients who were assessed for autologous stem cell transplantation and mobilisation attempt was performed, followed in Dokuz Eylül University School of Medicine Hematology Department. Materials and Methods: 164 patients who were diagnosed with Hodgkin, non-Hodgkin lymphoma and multiple myeloma and were assessed for autologous stem cell transplantation and undergone mobilisation, followed in Dokuz Eylül University School of Medicine Hematology Department between 01.01.201 and 31.12.2011, and 188 mobilisation attempts of these patients were included. Demographical features and clinical data are obtained from hospital data base system and patient files. Results: Out of 164 patients, 86 (52,4%) were diagnosed as multipl myeloma, 78 (47,6%) were diagnosed as lymphoma, 59,1% (97 patients) were male, 40,1% (67 patients) were female. In 24 patients (20,5%) out of 164 patients mobilisation failure was seen. In patients diagnosed as multipl myeloma mobilisation failure rate was %9,3, in patients diagnosed as lymphoma mobilisation failure rate was 20,5%. In 40 (%21,3) mobilisation attempts of 188 mobilisation attempts mobilisation failure was observed. In 91 attempts of multipl myeloma patients 9,9% (9 attempts) mobilisation failure was seen. In 97 attempts of lymphoma patients 32% (31 attempts) mobilisation failure was seen. Diagnosis (lymphoma, p: <0,0001), increased chemotherapy cyclus number (p: <0,0001), low blood CD34+ cell levels on the first day of apheresis (p: <0,0001), low maximum blood CD34+ cell levels (p: <0,0001), low first apheresis yield (p:<0,0001), disease status at the time of mobilisation were found to be correlated with mobilisation failure (p: <0,0001). Age; gender; type of G-CSF; prior radiotherapy; time from diagnosis to mobilisation; time from last chemotherapy to mobilisation; bone marrow involvement; bone marrow fibrosis; the white blood cell, neutrophil, lymphocyte, monocyte counts on the first day of apheresis; hemoglobin an platelet levels on the firs day of apheresis were not corraleted with mobilisation failure. No stastistically significant difference was found between G-CSF alone and chemomobilisation when compared with mobilisation failure. In addition, in patients whom engraftment was achieved multiple day versus single day reinfusion and effects of multiple day reinfusion on engraftment was assessed. In patients with multiple day reinfusion it is found that neutrophil engraftment was significantly delayed (11 days versus 13 days, p: <0,05), and also for platelet engraftment a delay was observed (13 days versus 16 days) but this delay was not statistically significant (p:0,052) Discussion: In this retrospective study, in which patient number is partially low, mobilisation failure was observed in 14.6% of general patient population. In patients diagnosed as multipl myeloma mobilisation failure rate was 9,3% and in patients diagnosed as lymphoma mobilsation failure rate was 21.3%. Diagnosis, chemotherapy cyclus number, blood CD34+ cell levels on the first day of apheresis, first apheresis yield, disease status at the time of mobilisation were found to be correlated with mobilisation failure, and these findings are similar to literature. In addition it is found that multiple day reinfusion causes a delay on engraftment. As a result more comprehensive studies are needed especially to asses the effects of multiple day reinfusion on engraftment. |
en_US |