Abstract:
Amaç ve Hipotez Bu çalışmada kemik nazal septum deviasyonu ve kranyofasiyal yapı ilişkisinin antropometrik olarak incelenmesi planlanmıştır. Esas amaç kemik nazal septum deviasyonunun standart tanımına ulaşılmasıdır. Yöntem Uygun özellikteki 67 kafatasında kranyofasiyal ölçümler kumpas yardımı ile yapıldı. Kafataslarının frontal planda çekilen fotoğrafları üzerinden kemik nazal septum deviasyonu ölçümleri ve yüz asimetrisi ölçümleri yapıldı. Deviasyon ölçümlerindeki değişimlerin diğer değişkenlere olan etkisi lineer regresyon analizi ile test edildi. Kulak Burun Boğaz uzman hekimlerinin katıldığı ve kafatası fotoğraflarında kemik septum deviasyonunu değerlendirdikleri bir anket uygulandı. Anket sonucunda elde edilen veriler kullanılarak deviasyon ölçümlerinin geçerliliği ROC analizi ile test edildi ve tanı değer noktaları belirlendi. Anket yanıtları ve tanı değer noktalarına göre gruplar arasında değişkenlerin dağılımı t testi veya Mann Whitney U testi ile karşılaştırıldı. Bulgular Lineer regresyon analizine göre deviasyon ölçümleri ile yüz asimetrisi ölçümleri arasında negatif doğrusal ilişki saptandı. Bu etkinin deviasyon tarafında daha çok olduğu tespit edildi. Anket sonucunda 20 kemik septumda kesin deviasyon olduğu; 13 kemik septumun ise simetrik olduğu saptandı. ROC analizi ile her bir deviasyon ölçümünün geçerli olduğu ortaya kondu ve tanı değer noktaları belirlendi. Duyarlılık ve seçiciliği en yüksek olan ölçüm deviasyon genişliği olarak saptandı. Anket yanıtlarına göre deviasyonu olmayan grupta (n=13) kafa tabanı yüksekliğini veren nasion-basion ölçümünün, kesin deviasyonu olan gruba (n=20) göre daha kısa olduğu saptandı (p=0,00). Sonuç Çalışma, kemik septum deviasyonunun kranyofasiyal yapıya etkisini ortaya çıkarması ve deviasyonun tanı değer noktalarına ulaşılması açısından oldukça önemlidir. Yapılacak benzeri çalışmalarda geçerliliği kanıtlanan ölçümlerin tanı değer noktalarının dikkate alınması uygun olabilir. Hypothesis and Objective In this study, anthropometric examination of the relationship between bony nasal septum deviation and craniofacial structure is planned. Main aim is to reach the standard definition of the bony nasal septum deviation. Method The craniofacial measurements were made through the use of the callipers on sixty seven skulls suitable. The bony nasal septum deviation measurements and facial asymmetry measurements were made on the photos which were taken from frontal views. The effect of the changes at the deviation measurements on the other variables was tested by the linear regression analysis. A questionnaire in which the otorhinolaryngologists participated and evaluated the deviation via the skull photos was conducted. Using the obtained data from the questionnaire, the validity of the deviation measurements were tested by ROC analysis and the standard cutoff points were determined. According to the answers of the questionnaire and cutoff points of the deviation measurements, the distribution of variables among the groups were compared with t test or Mann Whitney U test. Results A negative linear relationship was determined between facial asymmetry measurements and deviation measurements according to linear regression analysis. This effect was determined to be a lot more on the side of deviation. It was determined considering the responses of the questionnaire that there was an clear- cut deviation in the 20 bony nasal septum, and that 13 bony nasal septum were symmetric. With the ROC analysis each deviation measurement was revealed to be a valid measurement. The measurement with the highest sensitivity and selectivity has been determined as the deviation width. To the questionnaire responses, it was determined that the measurement of nasion- basion in the group without deviation in the bony nasal septum (n=13) is shorter than the group with clear-cut deviation (n=20)(p=0,00). Conclusion This study is highly important in order to reveal the effect of bony nasal septum deviation to craniofacial structure and to reach the cutoff points for deviation. It may be suitable to consider the cutoff points of deviation measurements which are proven to be valid in similar studies which will be conducted.