Abstract:
Giriş ve Amaç: Çalışmamızda çocuk sahibi olma arzusuyla polikliniklere başvuran ve non-obstrüktif azospermi tanısı alan hastaların tedavisinde altın standart yöntem olan mikroskobik testiküler sperm ekstraksiyonu operasyonu öncesinde sperm eldesi için öngörü modeli hazırlamayı amaçladık. Gereç ve Yöntemler: Ocak 2003 - Temmuz 2011 tarihleri arasında polikliniğimize çocuk sahibi olmak arzusuyla başvuran hastaların verileri geriye dönük olarak incelendi. Bu hastalar arasından non-obstrüktif azospermi nedeniyle kliniğimizde mikroskopik testiküler sperm ekstraksiyonu (mikro-TESE) yapılmış olan hastalar çalışmamıza dahil edildi. İnfertilite formlarımızdan hastaların anamnez bilgilerine, fizik muayene ile elde ettiğimiz testis boyutuna, laboratuar verilerinden follikül stimulan hormon (FSH), spermiyogram verilerine ve operasyon bilgilerine ulaşıldı. Mikro-TESE operasyonunda sperm bulunabilmesini etkileyen faktörler olan hasta yaşı, infertilite süresi, inmemiş testis varlığı, toksik maddelere maruziyet, beden kitle indeksi, testis boyutu, kromozom analizi, varikosel varlığı, FSH değeri için ki-kare analizi yapıldı; anlamlı sonuçlar gelen değişkenler kullanılarak logistik regresyon modeli ve ki-kare analizi ile puan tablosu oluşturuldu ve verilen puanlara göre sperm bulma öngörüleri belirlendi. Bulgular: Çalışmamıza dahil etmiş olduğumuz 237 hastanın yaş ortalamaları 33 ± 5 (21-49), FSH düzeyleri ortalama 21,0 ± 16,2 (0,13-86,80) IU/L, büyük olan testisin boyutu ortalama 34,8 ± 11,9 (10-70) mm olarak saptanmıştır. Toplam yapılmış olan 237 mikro-TESE operasyonu ile 138 (%58,2) hastada sperm saptanmıştır. 138 çifte toplamda 176 in vitro fertilizasyon (IVF) siklusu uygulanmış olup 63 (%45,6) kadında gebelik gerçekleşmiş ve 44(%69,8) adet canlı doğum gerçekleşmiştir. Yaptığımız ki-kare test analizleri sonucunda FSH, testis büyüklüğü ve kromozom analiz sonuçlarının sperm bulma oranlarında anlamlı değişiklik yaptığı saptanmıştır (p<0,05). Yaptığımız logistik regresyon modeli ile testis boyutları 24 mm den küçük olan hasta gruplarına 4 puan, 25 - 34 mm arasında olan hasta grubuna 3 puan, 35 - 44 mm arasında olan hasta grubuna 2 puan, 45 mm den büyük olan hasta grubuna ise 1 puan verildi. FSH düzeyi 12 ng/ml den büyük olan hasta grubuna 3 puan, 7,6 ile 12 ng/ml arasında olan hasta grubuna 2 puan ve FSH değeri 7,6 ng/ml den küçük olan hasta grubuna ise 1 puan verilerek ki-kare analizi uygulandı. Yapılan ki-kare analizi sonucunda puanlama sistemimizden 7 puan alan hastalarda sperm saptanma oranı %27,8 iken; 4-6 puan arasında bu oran %44,8 - 66,7 ye; 3 puan ve altında alanlarda ise %75 - 90 olarak saptandı. Sonuç: Nonobstrüktif azospermili hastaların FSH değerleri ve testis boyutları ölçülerek geliştirdiğimiz öngörü modeli uygulanması kolay ve güvenilir bir yöntemdir. Bu öngörü modelinin günlük pratikte uygulanabileceğini ve mikro-TESE öncesi hasta bilgilendirilmesi ve eşlerin olası sonuçlara hazırlanması açısından yararlı olduğunu düşünmekteyiz. Objective: In our study we aimed to prepare a prediction model of microscopic testicular sperm extraction for the gold standart treatment method of patients who admitted to our clinic with non-obstructive azospermia. Method: Data of patients were analyzed retrospectively whom referred by desire to have children admitted to our clinic between January 2003 - July 2011. The patients were selected that who underwent microscopic testicular sperm extraction due to non-obstructive azospermia. We have achived patient history, testicular size, follicle stimulating hormone (FSH), semen analyse data and operational information from the forms of infertilty which one used in our clinic. Chi-square analyse was performed with patient age, duration of infertility, undescended testes, toxic substance exposure, body mass index, testicular size, chromosome analyses, presence of a varicocele and FSH values which sperm predicting factors of micro-TESE operation; after that the scoring table was created with logistic regression and chi-square model by using significant results from these variables. Results: We have included in our study 237 patients and the mean age 33 ± 5 (21-49), FSH levels mean 21.0 ± 16.2 (0.13 to 86.80) IU / L, the larger average size of testicles 34.8 ± 11.9 (10-70) mm respectively. Which made a total of 237 micro-TESE operation and in 138 (%58.2) patients we were determined sperm. One hundred seventy six in vitro fertilization were applied to total of 138 couples and 63 (%45.6) pregnancies and 44 (%69.8) live births occured in women respectively. As a result the chi-square analyse of FSH, testicular size and chromosome analysis results were determined to make significant changes in detection rate of sperm retrieval (p< 0.05). With the results of our logistic regression model; chi-square analysis was applied group of patients whom testicular size are smaller from 24 mm with the 4 points, 25 - 34 mm with the 3 points, 35 - 44 mm with the 2 points and larger than 45 mm with the 1 point, patient group who have a greater FSH level from 12 ng/ml with the 3 points, 7.6 - 12 ng/ml with the 2 points and smaller than 7.6 ng/ml with the 1 point was given. In the scoring tables from as a result of chi-square analysis; sperm retrieval rate of patients who receiving 7 points is %27.8, between 4 - 6 points rates are %44.8 to 66.7 and the rates rise up to %75 - 90 in the patients who receives 3 points and below. Conclusions: We have developed a reliable and easy to implementable predection model by measuring testicular size and FSH levels of patients with non-obstructive azospermia. We think this prediction model can be applied in daily practice and useful for the inform of patients before micro-TESE procedure and to prepare for the possible consequences of couples.