Abstract:
Bu çalışmada Türkçe yazılı söylemde boş artgönderimin söylem-edimbilimsel işlevleri incelenmiştir. Çalışmanın bütüncesini 2004-2006 yıllarında yayınlanan 6 biyografi kitabı oluşturmaktadır. Araştırma için söylem-edimbilimsel bir yaklaşım benimsenmiştir. Boş artgönderimin söylem-edimbilimsel işlevini açıklamak üzere bu çalışmada boş artgönderimin önceki söylemde söz edilen göndergeleri kodlayarak önvarsayım tetikleyicisi işlevini yerine getirdiği varsayımı temel alınmıştır. Önvarsayım tetikleyicisi, söylemde eski/verili bilgiyi, bir başka deyişle, önvarsayılan bilgiyi kodlayan dilsel araçlardır. Boş artgönderimlerin söylemde önvarsayım tetikleyicileri olarak kullanılıp kullanılmadıklarını belirleyebilmek amacıyla, çalışmada aşağıdaki soruların yanıtları aranmıştır: 1. Türkçe yazılı söylem yapısı içinde 3. kişi göndergeleri için kullanılan artgönderim türleri nasıl bir dağılım göstermektedir? 2. Artgönderim türleri sözdizimsel konumlara göre nasıl bir dağılım göstermektedir? 3. Söylem aşamalı bir şekilde düzenlenirken bu süreç içinde boş artgönderimin söylem-edimbilimsel işlevi nedir? Bu araştırmanın kuramsal çerçevesini, söylemin retorik ilişkiler yolu ile birbirlerine bağlanan söylem bölütlerinden oluştuğu ve aşamalı bir şekilde yapılandırıldığı görüşünü temel alan Bölütlenmiş Söylem Temsilleştirme Kuramı (BSTK) (Asher 1993; Asher ve Lascarides 2003) oluşturmaktadır. BSTK çerçevesinde boş artgönderimlerin önvarsayım tetikleyicileri olarak kullanılıp kullanılmadıklarını belirleyebilmek amacıyla, bütüncedeki metinler söylem bölütlerine ayrılarak söylem bölütleri arasındaki retorik ilişkiler belirlenmiştir. Bu ilişkilerin söylemde boş artgönderim kullanımını etkilediği ve boş artgönderimlerin bu ilişkiler yoluyla söylemin güncellenmesinde önvarsayımları tetikleyerek söylem bağdaşıklığının güçlendirilmesine katkıda bulunduğu gözlenmiştir. Dolayısıyla, çalışmamızın başında ortaya koyduğumuz varsayımlar bütünce çözümlemesi sonucu elde edilen bulgular tarafından doğrulanmıştır. This study investigates the discourse-pragmatic functions of zero anaphora as anaphoric patterns for the third-person human referents in Turkish written discourse. The corpus consists of 6 biography books that have been published in between 2004-2006. A discourse-pragmatic approach is adopted for the research. In the direction of explaining the discourse-pragmatic function of zero anaphora, this study proposes a hypothesis that zero anaphora functions as a presupposition trigger by encoding the referents that have been mentioned in the previous discourse. A presupposition trigger is a linguistic device that encodes given/old information, in other words, the presupposed information. In order to explore whether zero anaphora functions as a presupposition trigger in discourse, this study includes both quantitative discourse analysis and rhetorical analysis. The former analysis was conducted for exploring the distribution of zero anaphora, together with full NPs and pronouns both in discourse and syntax. The latter analysis was carried out in order to examine the relation between the use of zero anaphora and the rhetorical structure of discourse. The theoretical framework of this study is Segmented Discourse Representation Theory (SDRT) which states that the meaning of a discourse depends upon and interacts with its rhetorical structure (Asher 1993; Asher and Lascarides 2003). According to this theory, a proper analysis of discourse anaphora requires an account according to which discourse content depends on a discourse structure consisting of rhetorical relations that link together the utterances. This study largely confirms that zero anaphora functions as presupposition trigger by encoding the presupposed information. By this function, zero anaphora helps rhetorical relations update the discourse and maximize discourse coherence.