Abstract:
Sağlık hizmetleri, beşeri sermayeye ve bireyin gelir elde etme yetisine ilişkin yaptığı doğrudan katkılar sebebiyle oldukça büyük bir öneme sahiptir. Sağlık hizmetleri, dışsallıklar, bilgi ve karar alma sorunları gibi faktörler sebebiyle, arz ve talep yapısı, finansmanı ve sunum yöntemleri açısından diğer mal ve hizmetlerden ayrılmaktadır. Sağlık hizmeti sunumu ve finansmanına ilişkin alternatif yöntemlerin uygulanması, iktisadi anlamda etkinliğin sağlanmasının yanı sıra, sağlık göstergelerinin olumlu gelişimine katkıda bulunma amacına hizmet etmektedir. İktisadi anlamda etkinliğin ve sağlık göstergelerindeki gelişimin izlenmesi, sağlık hizmetlerinin sonuçlarını değerlendirme açısından oldukça önemlidir. Bu amaçla çalışmada sağlık harcamaları, kişi başına gelir gibi iktisadi veriler ile sağlık göstergeleri arasındaki ilişkinin yönü ve gücü Türkiye'de 1983 - 2006 yılları arasındaki veriler ışığında Speraman korelasyon yöntemi ile belirlenmiştir. Daha sonra 1983-2007 yılları arasındaki kamu ve özel sağlık harcamaları, nüfus ve kişi başına milli gelire ilişkin veriler, Johansen Eşbütünleşme analizi ve ardından Engle-Granger Nedensellik Analizi ile değerlendirilmiş ve veriler arasındaki nedensellik araştırılmıştır. Analiz sonucunda, doğumda yaşam beklentisi ile kişi başına gelir, sağlık harcamaları gibi iktisadi veriler arasında doğrusal ve çok güçlü ilişki bulunmuş, bebek ölüm oranları ile sağlık harcamaları arasında ise ters yönde güçlü ilişki ortaya çıkmıştır. Eşbütünleşme analizleri sonucunda kişi başına gelir ile özel sağlık harcamaları arasında nedensellik bulunmuştur. Ekonomik büyüme ve beraberinde kamu ve özel sağlık harcamalarında yapılacak artışlar, sağlık göstergeleri açısından Türkiye'yi OECD ülkeleri arasında daha olumlu bir konuma taşıyabilecektir. Health services have a great importance due to the direct contributions related to human capital and acquisition of income for individuals. Health services distinguish from other goods and services because of externalities, information and decision making problems in terms of supply and demand structure, and financing and delivery methods. Application of alternative delivery and financing methods for health services not only enables economic efficiency but also serve the purpose of positive development in health indicators. Monitoring developments in the health indicators and economic efficiency is quite important for evaluation the outcomes of health services. For that purpose in this study, the direction and robustness of relationships among the health indicators are determined with Spearman Correlation Method using economic indicators, such as per capita income and health expenditure in Turkey between1983 and 2006. Afterwards, the data between 1983 and 2007 for public and private health expenditures, population and per capita income is evaluated with Johansen's co-integration Analysis and Granger's Causality Analysis and the causality among the data is examined. Results of the analysis demonstrate that among economic indicators such as life expectancy at birth, per capita income and health expenditure, there is a positive linear and strong relationship. Analyses further demonstrate that the relationship between infant mortality rate and health expenditure is negative and strong. According to results of co-integration analysis the causality find between per capita income and private health expenditure. Turkey might have better position in OECD countries with economic growth accompanied by increasing public and private health expenditures.