Abstract:
İkinci Dünya Savaşı sonrasında kalkınma iktisadının yükselişiyle birlikte gündeme gelen bölgesel kalkınma anlayışı, 1970'li yıllarda yaşanan ekonomik krizle birlikte yeniden yapılanma sürecine girmiştir. Bu döneme kadar Keynesyen refah devletinin müdahaleci anlayışıyla şekillenen bölgesel kalkınma anlayışı, 1970'li yıllarda içsel dinamiklere dayalı başarılı bölgelerin ortaya çıkmasıyla birlikte yeni bir boyut kazanmıştır. Mekansal yeniden yapılanma sürecinin yaşandığı ilgili dönemde içsel dinamikleri harekete geçiren temel unsurun yenilik olduğu konusunda genel bir uzlaşı sağlanmıştır. Yeniliğin bölgesel kalkınmanın temeli olarak görüldüğü bu dönemde, yenilik ile bölgesel kalkınma arasındaki doğrusal sürece ilişkin olarak farklı mekansal yenilik modelleri gündeme gelmiştir. Bu modeller içerisinde özellikle bölgesel yenilik sistemleri dikkat çekici bir gelişme göstermiştir. Bölgesel yenilik sistemleri, firmaların, üniversitelerin ve devletin bölgesel ölçekte yenilik sürecine nasıl katkıda bulunduklarını açıklamaya yönelik bir yaklaşımdır. Bu yaklaşımda üniversiteler, temel bilimsel araştırmaları üretmekte; firmalar ise bilgiyi ticarileşmiş ürünlere dönüştürmektedir. Devlet ise, bölgedeki yenilikçi aktörlerin etkileşimli bir biçimde çalışmasını sağlamaktadır. Bu yönüyle bölgesel yenilik sistemlerinde devlet, düzenleyici bir rol üstlenmektedir. Devletin düzenleyici rolü, başta yenilik ve girişimcilik için uygun ortamın sağlanması olmak üzere, kümeleşmenin teşvik edilmesi ve yenilikçi ağ yapıların desteklenmesi gibi pek çok alanı kapsamaktadır. Bölgesel yenilik sistemlerinde devletin düzenleyici rolü, günümüzde pek çok ülkede olduğu gibi Türkiye'de de gündemde olan bir konudur. Özellikle IX. Beş Yıllık Kalkınma Planı ile başlayan süreçte, bölgesel yenilik sistemlerinin desteklenmesi öngörülmüştür. Bu kapsamda yenilikte sistem yaklaşımını temel alan önemli düzenlemeler yapılmıştır. Ancak bölgesel yenilik sistemlerinin artan önemine karşın, sistemlere yönelik politikalar çok yetersiz düzeyde kalmış ve doğrudan doğruya bölgesel yenilik sistemlerini hedefleyen herhangi bir bölgesel yenilik programı uygulanmamıştır. Bu nedenle, bölgesel yenilik sistemlerinin gelişiminde devletin rolü, son derece sınırlı kalmıştır. Anahtar Kelimeler: Bölgesel Kalkınma, Yenilik, Sistem Yaklaşımı, Yenilik Sistemleri The concept of regional development which emerged alongside the rising trend of development economics in the Post World War 2 period began to be restructured as a result of the economic crises of 1970's. Regional development which was shaped according to interventionist reasoning of Keynesian welfare state shifted into a new dimension with the emergence of successful regions based on internal dynamics. A general consensus on innovation as the principle factor in mobilizing these internal dynamics was reached in this period of spatial restructuring. During this period when innovation came to be viewed as the foundation of regional development various spatial innovation models were offered to explain the linear process between innovation and regional development. Among these models regional innovation systems has especially exhibited interesting developments. Regional innovation systems attempts to explain the how firms, universities and the state contribute to innovation process at a regional scale. In this approach universities produce fundamental scientific research and firms transform knowledge into commercialized products. The state ensures that the innovative actors in the region work interactively. From this perspective the state has a regulatory role in regional innovation systems. The regulatory role of the state covers a variety of areas such as building habitats for innovation and entrepreneurship, promotion of clustering and supporting innovative networks. The role of government regulation in regional innovation systems is a current topic in Turkey, as it is in many other countries. Especially the process initiated by the 9th Five Year Development Plan foresees support for regional innovation systems. In this regard important regulations based on innovation systems were undertaken. But, despite the increasing importance of regional innovation systems policies towards these systems are significantly deficient and a regional innovation program directly aimed towards innovation systems have not been applied. Therefore the role of the state in development of regional innovation systems has been extremely limited. Key Words: Regional Development, Innovation, System Approach, Innovation Systems