DSpace Repository

XV. yüzyılda makamlar

Show simple item record

dc.contributor.author Küçükgökçe, Özgen
dc.date.accessioned 2015-11-26T15:48:40Z NULL
dc.date.available 2015-11-26T15:48:40Z NULL
dc.date.issued 2010
dc.identifier.uri http://hdl.handle.net/20.500.12397/12193 NULL
dc.description.abstract Türk mûsikisinin temelini oluşturan ve üzerinde yüzyıllardır çalışmalar yapılan bir konu da makamlardır. Makamlar konusunda günümüze kadar birçok kuram kitabı bulunmasına rağmen, bu konu tam olarak netleştirilememiştir. Türk müzik kültüründe tarihsel süreç incelendiğinde, makam yapılarının köklerinin dünya coğrafyası üzerinde çok geniş bir alana yayılmış olduğu gerçeği ortaya çıkmaktadır. Geleneksel müziğimizde yer alan makamların pek çoğunun, zaman ve mekan içerisinde farklı müzik kültürleriyle güçlü bağlantıları mevcuttur. Günümüzde kullanılan makamların zaman zaman farklı kültürlere uzanan bu karmaşık köklerinin gün ışığına çıkarılabilmesi için eski müzik kuramcıları tarafından yazılan eserlerin ele alınarak, incelenmesine ihtiyaç vardır. Bu eserler arasında, Osmanlı döneminde yazılmış olan Türkçe mûsiki yazmaları ayrıcalıklı bir yere sahiptir. Bu yazmaların kaynakları ise, IX. yüzyıldan itibaren yazılmaya başlanılan el yazmalarıdır. Edvar adı verilen el yazmaları, mûsiki ile ilgili kuramların günümüze gelmesini sağlamıştır. Devirler, asırlar, zamanlar anlamına gelen "edvar" kelimesi, Arapça devir kelimesinin çoğuludur. XIX. yüzyıl sonlarına kadar kuram kitaplarında usûller, makamlar ve hatta çalgılar hakkında bilgiler verilmiştir. Usûl ve makamlar daireler biçiminde gösterildiği için bu kitaplara "kitab-ı edvar"(daireler kitabı) adı verilmiştir. Müzik bilimi üzerine yapılan çalışmalar IX. yüzyılda El-Kindi ile başlamış, onu X. yüzyılda Farabi, XI. yüzyılda İbn-i Sina izlemiştir. Makamların oluşumunda büyük önem taşıyan dizilerin oluşumu, özellikleri hakkında ilk bilgilere ulaşabildiğimiz bu üç kuramcı XIII. yüzyıla kadar olan dönemde mûsiki ilminin temellerini atmışlardır. Bu çalışmalar, XIII. yüzyılda en sağlam temelleri attığı düşünülen sistemci okul kurucularından Safiyüddin Urmevi ile devam etmiştir. Bu sistemi daha da geliştiren ve devamını sağlayan önemli bir isim de Maragalı Abdülkadir'dir. Maragalı'nın ardından diğer kuramcılar da bu kuramı daha da geliştirerek devam ettirmişlerdir. XV. yüzyılda edvar yazımı oldukça yaygınlaşmış, biçim ve içerik değişiklikleriyle XIX. yüzyıl sonlarına kadar devam etmiştir. XIII. yüzyıldan itibaren edvarlarda açıklanmaya başlanılan makamlar XV. yüzyılda daha yoğun olarak ele alınmıştır. Bu çalışmada genel olarak incelenen dönem XV. yüzyıldır. Bu döneme, yazdığı edvarlarla damgasını vuran önemli kuramcılar; başta Maragalı Abdülkadir olmak üzere, Ahmedoğlu Şükrullah, Kırşehirli Yusuf, Bedri Dilşad, Abdullahoğlu Hızır, Şirvanlı Fethullah, Ladikli Mehmed Çelebi, Bükeoğlu Alişah, Seydi ve Kadıoğlu'dur. Bu kuramcıların eserlerinde makam unsuru geniş şekilde ele alınmış, sayıları, sınıflandırılmaları, özellikleri, oluşumları, seyirleri, başlangıç ve karar perdeleri tek tek her oluşumun başlığı altında incelenmiştir. Yukarıda belirtilen kuramcıların eserlerinin yanı sıra yazarı bilinmeyen edvarların incelenmesi de ihmal edilmemiştir. Öncelikle kuramcıların eserlerindeki onyedili ses sistemi incelenerek, makamları meydana getiren perde, aralık, dörtlü ve beşli kavramları üzerinde önemle durulmuştur. XIX. yüzyıldan itibaren genel olarak makam adı verilen, makam, avaze, şûbe ve terkiblerin yapıları incelenmiştir. Bu oluşumların kuramcılara göre sayıları, sınıflandırılmaları, oluşumları ve özellikleri bakımından gösterdiği farklılıklar önemle vurgulanmıştır. Genel olarak; oniki makam, yedi avaze, dört şûbe ve Abdullahoğlu Hızır ile en yüksek sayıya ulaşan yüzkırkdört terkibden söz edilmiştir. Oniki makamın sıralamaları kuramcılara göre değişse dahi sayı bakımından sabittir. Âvazeler kimi kuramcılara göre altı adet, şûbeler de yirmidört adet verilmiştir. Terkib sayısı ise hemen her kuramcıda farklı sayıda verilmiştir. Edvarlarda makamların tanımından çok, terkiblerin oluşumu ve seyri hakkında açıklamalara yer verilmiştir. Şûbe ve avazelerin ise tek başına bir dizi özelliği taşımadığı, makam dizilerine eklenerek onların oluşumunda ve zenginleşmelerinde önemli rol oynadıkları görüşünde birleşilmiş ve bu yönde açıklamalar getirilmiştir. Çalışmamızda bu oluşumların edvarlardaki Ebced nota yazısı ile verilen dizileri ve bu dizilerin günümüz nota yazısına aktarılmış şekillerine de yer verilmiştir. Sözel seyir tanımları ile makamları açıklayan kuramcıların görüşleri de karşılaştırılarak, XV. yüzyılda makamların oluşumu ve yapıları, çalışmamızın sonunda verilen tablolar ile netleştirilmeye çalışılmıştır. Makam (mode) is one of the basic concepts of the Turkish Music which has been studied for hundreds of years. Although well documented, the notion of makam has not been fully clarified yet. Study of the historical process of the Turkish music culture has revealed that the roots of makam structures spread over a wide area of geographic locations. Most of the makams found in the traditional Turkish music have been interacted with various music cultures in different times and places. In order to untie this complicated knot and trace down the origins of the makam there is a need to investigate the manuscripts written by the old music theorists. Among many, the music manuscripts which were written during the Ottoman era are of enormous significance. These texts take their origins from the hand written manuscripts called "edvar" which date back as early as to the IXth century. Through these antique calligraphies the music theories have been brought to the present. The word "edvar" meaning time cycles, centuries or eras is the plural of the Arabic word "devir". The manuscripts written until the XIXth century offer very valuable information about usul (rhythmic cycles), makam and even the musical instruments played back in those times. Because usuls and makams in these books have been illustrated in circular forms these manuscripts are called "Kitab-ı Edvar" (books of circles). The first hand written manuscripts about the Turkish music were produced by El-Kındi in the IXth century followed by the works of other prominent Islamic music philosophers namely Farabi in the Xth century and İbn-i Sina in the XIth century, respectively. Having mentioned about the scales by which the makams are formed, for the first time, these music geniuses laid the foundations of the theory of the Turkish music between the IXth and the XIIIth centuries. Their attempts to create a systematic foundation to the Turkish music were furthered by Safiyüddin Urmevi whose school of music contributed to the course of creating a systematic approach to Turkish music a great deal. Another exponent of this system who stands out with his involvement in creating a basis for the Turkish music is Maragalı Abdülkadir. Subsequent musicians kept working on the system which resulted in writing of many well known edvars throughout the XVth century. Modified in form and content, the edvar writing continued towards the end of the XIXth century. The makams which had been described in edvars in the XIIIth century on a smaller scale were more extensively explained in the XVth century onwards. The present study is generally concerned with the developments which took place in the Turkish music in the XVth century. Among the distinguished music theorists who stand out with the edvars they have written during this era are Ahmedoğlu Şükrullah, Kırşehirli Yusuf, Bedri Dilşad, Abdullahoğlu Hızır, Şirvanlı Fethullah, Ladikli Mehmed Çelebi, Bükeoğlu Alişah, Seydi ve Kadızade Tirevi', not to mention Maragalı Abdülkadir. Makams presented in these works have been widely examined in terms of their numbers, classifications, attributes, constituents, modal improvisations, starting keys and tonics under the heading of individual patterns. Besides these, the anonymous edvars have also been dealt with in the present study. First of all, the 17- note sound system which was widely used in the works of the above mentioned musicians was studied. Then, the keys, intervals, and the concepts of tetrachord and pentachord which constitute the makams were examined. The structure of the mode which is also called as avaze, şûbe and terkib, besides makam (name attributed to mode as of XIXth century) has also been investigated. In addition, we emphasized that the above mentioned patterns show difference in number, classification, formation and characteristics in the works of different theorists. Generally speaking, there is a mention of twelve makams, seven avazes, four şûbes and 144 terkibs - the highest number reached by Abdullahoğlu Hızır. Although presenting variation in order according to different theorists, the number of makams has always been constant. Number of other patterns, however, changes. For example, some musicians declare the number of avazes as six and the şûbes as 24. The numbers of terkibs differ almost in all works. Edvars contain information about the constituents and modal improvisations in terkibs more so than the definition of makams. The fact that the şûbes and avazes do not form scales by themselves but are added to the scales of makams, thereby contributing to the formation and enrichment of makams, is unanimously agreed upon in most edvars. The present study also provides samples of scales written by ebced notes as given in edvars along with their current transcription. Having compared the views of the theorists who have defined makams by verbal explanations of the modal improvisations, we attempted to put the formation and structure of the makams of the XVth century into perspective on the tables which were added as appendixes. en_US
dc.language.iso tr en_US
dc.publisher DEÜ Sosyal Bilimleri Enstitüsü en_US
dc.subject en_US
dc.title XV. yüzyılda makamlar en_US
dc.title.alternative Makams in the XVth century en_US
dc.type Thesis en_US


Files in this item

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record

Search DSpace


Advanced Search

Browse

My Account