dc.description.abstract |
Bu tezde, çağdaş Amerikan yazarlarından John Crowley'nin The Translator ("Çevirmen") adlı romanındaki "ben-öteki" ilişkisi Bakhtin'in temel kavramları doğrultusunda yorumlanarak açıklanacaktır. Diğer bir deyişle, bu tez, çok sesliliği (polyphony), diyalojizmi (dialogism), çok anlamlılığı (heteroglossia) ve bu nedenlerle olumlu bir tamamlanmamışlığı (unfinalizability) barındıran The Translator'ın Bakhtinci bir incelemesidir. "Ben-öteki" ilişkisi, sadece bedensel bir farklılık barındırmaz, dil, kültür, ideoloji gibi farklılıkları da içerir. Söz konusu romanda, Soğuk Savaş yıllarında Amerika'yı ve Rusya'yı temsil eden iki karakter olan Christa ve Falin; cinsiyet, yaş, eğitim düzeyi, dil, kültür, ideoloji, kişisel ve toplumsal tarihçe ve deneyim bazında karşıtlıklar içermesine rağmen, şiir ortaklığında diyalojik bir ilişkiyi geliştirerek, birbirlerini oluşturmaya ve yeniden oluşturmaya başlarlar. Bir düzlemde şiirin, diğer düzlemde ise çevirinin olduğu bu şiir ve şiir çevirisi ortaklığına, Falin de Christa da kendi farklı deneyimlerini, farklı seslerini getirirler. Bütün düzlemler her iki karakteri, yeniden ve yeniden oluşturur. Bakhtin böylesi bir ilişkinin diyalojik olduğunu ve bu ilişkinin taraflarından birinin fiilen yokluğunda bile sürdüğünü, yok olan kişinin etkilerinin diğer kişide yankılandığını, hem karşıtlıklar hem de benzerlikler üzerine kurulan ben-öteki ilişkisinin olumlu bir tamamlanmamışlık barındırdığını belirtir. The Translator Christa'nın Falin'le olan kısa süreli ilişkisinin çok sesliliğini, diyalojik karakterini, çok anlamlı katmanlarını tamamlanmamışlığını diller ve kültürler arası geçişlerle ortaya sermektedir. This dissertation aims at exploring and analyzing the self/other relationship in the contemporary American writer John Crowley's The Translator by Bakhtinian concepts and phraseology. In other words, this dissertation is a reading of The Translator through the perspective of Bakhtinian polyphony, dialogism, heteroglossia, and a positive unfinalizability. The self/other relationship does not only evoke a bodily difference, but rather includes the differences of language, culture, and ideology. The bond between the two characters, Christa and Falin, representing America and Russia during the Cold War years, who are their opposites in terms of gender, age, education, language, culture, ideology, personal and public history and experience, constitutes a dialogical relationship based on poetry, by which they reconstruct each other forever. Both Christa and Falin bring their own experiences and voices to this partnership of poetry and translation which eventually leads to the (re)construction and (re)shaping of their own selves. According to Bakhtin, such a relationship is dialogic embodying a positive image of unfinalizability and the self/other relationship lasts as long as the voices of each self echo in the other's imagination even in the absence of the participants. The Translator demonstrates the polyphonic, dialogic, heteroglot, and unfinalizable nature of the short-lived relationship between Christa and Falin in interlinguistic and crosscultural exchanges. |
en_US |