dc.description.abstract |
İngiltere ve ABD arasındaki güven, işbirliği, ortak değerler ve elitler arasındaki yakın bağlar; nükleer güç, savunma ve istihbarat alanındaki ortak çıkarlar, literatürde özel ilişki olarak adlandırılmaktadır. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra zaman zaman yaşanan fikir ayrılıkları ve çatışmaların haricinde taraflar paralel bir dış politika izlemişlerdir. Buna rağmen aynı dönemlerde İngiltere-AB ilişkilerinin genellikle sorunlu oluşu ve İngiltere'nin AB içerisindeki gönülsüz üye pozisyonuna düşmesi bu özel ilişkiye bağlanmış ve bu durumun AB'nin bütünleşmesine engel olduğu iddia edilmiştir.Yeni İşçilerin iktidara gelmesi ile İngiltere AB ile ilişkilerinde yeni bir yaklaşım benimsemiştir. Daha AB yanlısı politikalar izlemeye başlayan İngiltere'nin çıkarları ve tercihleri ABD yerine AB üyesi partnerleriyle benzerlik göstermeye başlamıştır. Her ne kadar AB politikalarının belirlenmesinde başlangıçta çıkar gruplarının etkisi gibi iç politik etkenler ve dış faktörler etkili olmuş olsa da zamanla Avrupalılaşma süreci yeni işçilerin duruşunda önemli bir faktör olmaya başlamıştır.Tony Blair'in Irak Savaşı'nı destekleme kararı İngiltere'nin dış politikasında ve başbakanın kariyerinde bir dönüm noktası olmuştur. Her ne kadar Blair, İngiltere'nin AB ile ABD arasındaki ilişkilerde bir köprü rolü oynayabilceğini düşünse de hem iyi bir Atlantist hem de iyi bir Avrupalı olmanın zorluğunu yaşamış, Irak Savaşı'nı destekleme kararı transatlantik ittifakta derin bir çatlağa neden olmuştur. Çalışmada başbakanın kararı yeni liberalizm, etik dış politika anlayışı ve uluslararası müdahalecilik ilkesi gibi başbakanın kendi inançlarından ve değerlerinden kaynaklanan faktörlere dayanarak incelenmiştir. Irak Savaşı'ndan sonra transatlantik ilişkilerdeki çatlak onarılmış, ABD, Almanya ve Fransa arasında pozitif biçimde dönüşen ilişkilerin İngiltere'nin ABD ile olan ilişkilerine ve AB içerisindeki rolüne etkisi ele alınmıştır. Bununla birlikte çalışmada yeni dinamiklerin AB bütünleşmesini nasıl etkileyeceği sorgulanmıştır. The relationship between USA and Britain was known to rest on close ties and values between elites, an important co-operation in the field of intelligence; collaboration between the military forces and cooperation in the field of nuclear weapons. This relationship was named as "special relationship" in academic literature. Although there were some crises and idea differences between two sides of Atlantic after World War II, they have formed parallel foreign polices. However in the same period EU-Britain relations were problematic and Britain was labelled as awkward partner of EU. Some scholars claimed that special ralationship prevented EU integration.The arrival in office of New Labour exposed a new approach to Britain's relations with the EU. Britain implemented more pro-European policies. British preferences are becoming closer to those of other EU member states than to the USA. Altough Blair's and new labours pro-European stance was undermined by variety of domestic and international factors such as effects of interest groups, Europeanization process became more important factor in this new stance.Tony Blair's decision to support USA about war in Iraq is a turning point in Blair's political carrier and UK foreign policy. Altough Blair has still claimed that he could serve as a bridge between the USA and EU, the tension between being a good Atlanticst and good European was too great for Blair's government. Blair's support for war decision highlighted a great rift in transatlantic alliance. This decision was evaluated in the framework of Blair's own beliefs and philosophy such as new liberalism, moral foreign policy, international interventionism. After Iraq War transatlantic relations were engineered and positive relations between France, Germany and USA effected Britain's role in EU and her special relations with USA. In this study the effects of new dynamics on EU integration process were interrogated. |
en_US |