dc.contributor.author |
YILDIZ, Uğur Burç
|
|
dc.date.accessioned |
2015-11-26T15:44:35Z |
NULL |
dc.date.available |
2015-11-26T15:44:35Z |
NULL |
dc.date.issued |
2010 |
|
dc.identifier.uri |
http://hdl.handle.net/20.500.12397/12124 |
NULL |
dc.description.abstract |
Türkiye'nin AB'ye adaylık sürecinin başlamasından itibaren Türk hükümetleri Kopenhag Kriterlerinin siyasi koşullarını yerine getirmek amacıyla anayasa değişiklikleri ve uyum paketleri aracılığı ile sivil-asker ilişkilerinin demokratikleşmesi yönünde köklü kurumsal reformlar yapmışlardır. Ancak, siyasetteki gücünün azaltılması amacıyla yapılan tüm kurumsal reformlara rağmen AB'nin Türkiye için yayınladığı ilerleme raporlarında da belirtildiği gibi Türk ordusu halen gayri-resmi diğer bir deyişle kurumsal olmayan mekanizmalar (ordunun kıdemli mensuplarının iç ve dış politika konusunda verdikleri demeçler, yaptıkları basın açıklamaları ve yayınladıkları bildiriler) aracılığı ile siyasetteki etkisini sürdürmektedir. Bu çalışma AB'ye adaylık sürecinde ordunun siviller karşısındaki gücünü azaltmak için yapılan tüm kurumsal reformlara rağmen neden halen AKP döneminde Silahlı Kuvvetlerin kurumsal olmayan mekanizmalar yöntemiyle Türk siyasal yaşamında etkili bir rol oynadığı sorusuna cevap aramaktadır. Bu amaçla tez Türk ordusunun siyaset üzerinde etkisinin azalmamasının sebeplerini; ordunun kurumsal olmayan mekanizmalar aracılığı ile siyasette yarattığı etkiye ve AKP döneminde iç tehditlerde meydana gelen artışa bakarak arayacaktır. Çalışmada kurumsal olmayan mekanizmaların gücü, kurumsalcılık yaklaşımı karşısında olan kültür yaklaşımı temel alınarak açıklanacaktır. Bu yaklaşıma uygun olarak kurumların belli dönemlerde değiştirilebilmesine rağmen kültürün kolayca değişmediği ve aslında bu değişimin nesiller boyu sürebileceği savunulacaktır. Ancak, tez araştırma sorusunu esas itibariyle ülkedeki iki ana iç tehdit olan siyasal İslam ve Kürt ayrılıkçı hareketinin neden olduğu PKK terörünün AKP döneminde yükselmesi ile cevaplandıracaktır. Çalışma iç tehdit odaklı sorunsalına ise Michael Desch'in ?iç tehditlerin yüksek, dış tehditlerin düşük olduğu durumlarda ordunun siyasete müdahalesi yüksek seviyededir? argümanını kullandığı ?yapısal teorisi? ile açıklama getirecektir. Sonuç olarak bu çalışma, AB reformları dolayısıyla kurumsal mekanizmalarını büyük oranda kaybetmiş olmasına rağmen Türk ordusunun kurumsal olmayan mekanizmalar ile AKP döneminde iç tehditlerin artması nedeniyle siyasette etkili olduğunu savunmaktadır. Since Turkey?s candidacy process for full membership to the European Union has started, in an attempt to fulfill the political conditions of the Copenhagen criteria Turkish governments have implemented a series of constitutional amendments and harmonization packages to democratize its civil-military relations. In spite of these reforms and amendments, as it is stated in the EU?s Progress Reports on Turkey the Turkish military still retains its influence in politics through informal, in other words, non-institutional mechanisms such as the speeches, press statements and declarations given by the senior members of the military on domestic and foreign policy issues. This dissertation is seeking an answer to the question of why the Turkish Armed Forces are still playing a dominant role in politics through the non-institutional mechanisms during the rule of Justice and Development Party (Adalet ve Kalkınma Partisi-AKP) in spite of the reforms that were implemented to decrease the power of the military vis-Ã -vis the civilians. In an attempt to answer this question this study will look at the non-institutional mechanisms through which the military has been exerting its power in politics and the rise in the internal threats during the period of AKP governments. In this context, the power of the non-institutional mechanisms will be analyzed by looking at the culture approach as opposed to institutionalism approach. This approach will argue that while the institutions could be changed at certain period of times, it would have taken generations to change the culture of a society. However, in order to answer the research question of the dissertation, the study will actually look at the two main internal threats that exist in the country during AKP period, the rise of political Islam and the PKK terror caused by the Kurdish separatist movement. This development will be explained by Michael Desch?s structural theory where he argues that under the conditions of high internal and low external threats, there is a very high chance for the military to interfere into politics. Consequently, this dissertation argues that the Turkish military which largely lost its institutional powers as a result of EU reforms has continued to interfere into politics through non-institutional mechanisms because of the rise in internal threats during the period of AKP governments. |
en_US |
dc.language.iso |
tr |
en_US |
dc.publisher |
DEÜ Sosyal Bilimleri Enstitüsü |
en_US |
dc.subject |
Sivil-asker İlişkileri, Avrupa Birliği, İç Tehditler, Adalet ve Kalkınma Partisi, Kurumsal ve Kurumsal Olmayan Mekanizmalar,Civil-military Relations, European Union, Internal Threats, Justice and Development Party, Institutional Mechanisms and Non-institutional Mechanisms. |
en_US |
dc.title |
Avrupa Birliği sürecinde Türkiye'de sivil-asker ilişkileri: Adalet ve Kalkınma Partisi Dönemi |
en_US |
dc.title.alternative |
Civil-military relations in turkey during the European Union process: The period of the Justice and Development Party |
en_US |
dc.type |
Thesis |
en_US |