Abstract:
Batı Anadolu'daki Hellenistik ve Roma Dönemi mutfak ve mutfak kültürünü incelediğimiz bu çalışmanın esas amacı Metropolis'te ortaya çıkarılmış kalıntılar ölçeğinde Antik Dönem'de Batı Anadolu'daki konutlarda mutfağın yerini ve önemini tespit edip mutfak kültürü hakkındaki bilgilerimizi arttırmaktır. Bu çalışmayı gerçekleştirmek için öncelikle antik kaynaklar taranmış, antik dönem mutfak mimarisi ile ilişkili olarak Metropolis'te ortaya çıkarılmış konutlar incelenmiş ve bu konutlar ile ilgili yayınlardan ve tezlerden faydalanılmıştır. Daha sonra Metropolis'te bulunmuş olan insan iskeletlerine ait çene kemikleri ve konutlarda bulunmuş hayvan kemikleri konunun uzmanları ile birlikte incelenerek Metropolis mutfak kültürü bağlamında, Metropolis insanının beslenme ve pişirme alışkanlıkları aydınlatılmaya çalışılmıştır. Son olarak da Metropolis buluntuları ışığı altında Batı Anadolu'nun Priene, Pergamon, Erthrai, Ephesos, Antandros ve Smyrna gibi diğer antik kentlerde konutlar da mutfak olduğu düşünülen mekanlar incelenerek Batı Anadolu'nun Hellenistik ve özellikle de Roma Dönem'i mutfak yapısına ışık tutulmaya çalışılmıştır. Konu çok geniş boyutlu bir yapıya sahip olduğu için konu bütünlüğünün dağılmaması için mutfağın konut içerisindeki konumu, mimari tarzları ve öncelikle mutfakla ilişkili olarak pişirme kapları incelenmiştir. Sonuç olarak: Antik yazarların da aktarmış olduğu veriler ışığında Batı Anadolu'da özellikle Roma Dönemi'nde tricliniuma sahip olan avlulu konutlarda mutfak mekanı olmalıdır. Konut içerisinde ki konumu olarak da genelde kanalizasyon sistemini ortak kullanabileceği latrina veya banyo gibi mekanlara yakın olarak inşa edilmiştir. Metropolis'te özellikle Tüccar evi olarak da anılan Ada-5 ve Resepsiyon Salonu olarak adlandırılan konutlarda mutfak yapısı olduğu düşünülen kısımlar aktarılmıştır. Metropolis'de bulunmuş insan iskeletlerine ait çene kemikleri ve hayvan kemikleri ışığında Metropolis insanın daha çok tahıl ağırlıklı bir beslenme alışkanlığına sahip olduğu ve çoğunlukla gıdalarını güveç tarzı kaplarda pişirdikleri anlaşılmıştır The main purpose of this study, in which we examined the kitchen and the culinary culture of Hellenistic and Roman periods in Western Anatolia, is to increase our knowledge about the kitchen culture, determined by the position and importance of the kitchen in the houses of Western Anatolia in the antique age, on the scale of the remains revealed in Metropolis In order to succeed this study, first, the ancient literature was scanned, the houses revealed in Metropolis were examined in connection with the ancient architecture of the kitchen, and publications and theses relating these houses of Metropolis were made use of. After that jawbones belonging to human skeletons revealed in Metropolis and animals bones found in these houses were both examined by experts in these fields and this was used to shed light on the nutrition and cooking habits of the people of Metropolis. Finally, in light of the ruins of Metropolis, sites thought to be kitchens in the houses of the other ancient cities of Western Anatolia such as Prine, Pergamon , Erthrai , Ephesos , Antandros and Smyrna were analyzed, attempting to bring light to the kitchen architecture of Hellenistic, and especially Roman periods of Western Anatolia. Since the subject has a comprehensive structure , the location of the kitchen in the house, the architecture and the architectural styles of the kitchen, and primarily in relation to the kitchen, the cooking pots were examined to avoid the structure of the issues falling apart. In conclusion: In the light of the data provided by ancient authours, court houses having tricliniuma would have been kitchen sites in Western Anatolia especially in Roman periods. This kitchen was generally built to be close to the bath or latrina in order to share the drainage system. In Metropolis, especially the house Ada-5 known as the Merchant house, and in the properties referred to as the Reception Salons, the sites thought to hold a kitchen structure were explained. In light of the jawbones belonging to human skeletons and the animal bones found in Metropolis, it was revealed that people had a predominantly cereal-based diet and cooked their food in casserole-style containers.