dc.description.abstract |
Sözleşme özgürlüğü borçlar hukukuna hakim olan temel ilkelerden birisidir. Bu özgürlük kişilerin sözleşmenin içeriğini serbestçe belirleyebilmelerini de kapsar. Ancak ekonominin günümüzde ulaştığı gelişim aşamasında, kitlesel ticaret artmış, hukuki işlemlerin standartlaşması ihtiyacı doğmuştur. İleride çok sayıda sözleşmede kullanılmak üzere tek taraflı olarak önceden formüle edilmiş sözleşme şartları pek çok hukuki işlemde müşterilere sunulmaya başlanmıştır. Genel işlem şartlarının kullanımı ile sözleşme adaletinin müşteri aleyhine esaslı surette bozulması nedeniyle sözleşme tarafları arasında bozulan bu dengenin yasal müdahaleyle sağlanması istenmiş ve bu doğrultuda pek çok ülkede genel işlem şartlarının denetimine ilişkin yasal düzenlemeler yapılması yoluna gidilmiştir. Böylelikle yapılan sözleşmelerde kullanılan ve önceden tek taraflı olarak belirlenen genel işlem şartları denetlenmeye başlanmıştır. Bu denetim esas olarak bağlayıcılık ve içerik denetimleri şeklinde kendisini göstermiştir. Şeffaflık denetimi ise daha sonra yargı kararları ile gelişmiş ve Avrupa Birliği düzeyinde 1993 tarihli Kötüye Kullanılabilir Şartlar Hakkındaki Yönergede şeffaflık ilkesi kabul edilmiştir. Genel işlem şartlarında şeffaflık ilkesi, şartların açık ve anlaşılır olmasını ve bu suretle müşterinin sözleşmeden kaynaklanan hak ve yükümlülükleri ile hukuki konumunu idrak edebilmesini gerekli kılmaktadır. Bu çerçevede şeffaflık ilkesinin gereği olarak sözleşmelerde kullanılan genel işlem şartları anlaşılır, belirli ve tam olmalıdır. Genel işlem şartlarında şeffaflık ilkesine uyulup uyulmadığının denetiminde ilgili sözleşme türü için beklenilen ortalama müşterinin anlayış kabiliyeti esas alınmalıdır. Genel işlem şartlarında şeffaflık ilkesine uyulmamasının temel hukuksal sonucu ilgili şartın hükümsüzlüğüdür. Bunun yanısıra sözleşmede kullanılan ve şeffaf olmayan genel işlem şartları dolayısıyla müşterinin tazminat hakkı da söz konusu olabilir. Freedom of contract is one of the essentials of the law of obligations. This freedom thus includes individual?s right to determine the contents of the contract as they seem fit. However, given the degree of development of economics in contemporary world, mass trade has increased, and the need for standardisation of legal procedures emerged. Consequently, unilaterally set-up contract templates, to be used for future transactions, have started to be introduced to customers in a range of legal transactions. Since the use of standard contract terms has considerably changed the legal balance to the expense of customer, the arising disequilibrium has been addressed by legal authorities in many countries, where a variety of control mechanisms have been created to restore the balance in favour of the customer. Thus, previously unilaterally-defined standard contract terms have started to be controlled. This control essentally reflects two main dimensions, namely legally-binding, and content controls. As for the transparency control, it has been developed by the court decisions and the principle of transparency was accepted at EU level, with the adoption of the on Unfair Terms in Consumer Contracts Terms in 1993. Transparency in standard contract terms requires that the terms and conditions of the contract be clear and understandable, allowing the customer to know his/her rights and responsibilities and the legal situation arising from the contract. In this framework, the principle of transparency requires that standard contract therms be comprehensible, clear and exact. In the control of transparency in standard contract terms, the main criterion should be the comprehension capacity of the average customer. The major legal consequence of non-fulfilment of the principle of transparency in standard contract terms is the invalidity of the relevant term. Besides, the customer may also have the right to compensation as a result of non-transparent standard contract terms used in the contract |
en_US |