Abstract:
Arap Orta Doğusu'nun demokratikleşme dalgalarını geçirmez olduğu yönünde sahip olduğu yerleşik ün, bölgedeki siyasi liberalleşme ve/veya demokratikleşmeye dair bireysel tecrübelerin aynı olduğunu varsaymaktadır. İki Arap ülkesindeki siyasi liberalleşmeyi karşılaştırmalı bir perspektiften analiz eden bu çalışma, bölgenin istisnai olmadığını ve bölgedeki siyasi liberalleşme süreçlerinin aynı seyri izlemediğini göstermeyi amaçlamaktadır. Çalışma, Arap Orta Doğusu'ndaki siyasi liberalleşmeyi içsel kaynaklı yaklaşımlarla (siyasi kültür yaklaşımı, sivil toplum yaklaşımı, siyasi ekonomi yaklaşımı) açıklama eğiliminde olan mevcut akademik literatürden farklı olarak, iç ve dış değişkenler arasında kesin bir ayrımı reddetmektedir. Bir ülkedeki demokratikleşmeyi veya demokratikleşme konusundaki eksikliği açıklamada, iç değişkenlerin üstünlüğü kabul edilirken, dış değişkenlerin de analize dahil edilmesinin daha kapsamlı bir açıklama elde etmeye yardımcı olacağı öne sürülmektedir. Bu çalışmada, iki farklı Arap ülkesindeki (Mısır ve Fas) siyasi reform süreçleri, temel bir iç değişken (sivil toplum) ile etkili bir uluslararası değişkenin (dış aktör etkisi/Avrupa Birliği) birleşimini temel alan bir yaklaşımla incelenmektedir. 2000'li yılların başından itibaren, Avrupa Birliği'nin özellikle sivil toplum gibi iç aktörler ile birlikte hareket ederek, yönetimdeki rejimleri baskı altına almasıyla, Mısır ve Fas'daki siyasi liberalleşme/siyasi liberalleşmenin gerilemesi süreçlerini ne şekilde etkilediği ayrıntılı bir şekilde ele alınmaktadır. Bir dış aktör olan Avrupa Birliği, Mısır ve Fas gibi Arap ülkelerindeki siyasi liberalleşme süreçlerini etkileme konusunda önemli bir potansiyale sahip olmakla birlikte, demokrasinin reform yanlısı anlamlı bir talebin bulunmadığı yerli konjonktüre empoze edilemeyeceği sonucuna varılmaktadır. The Arab Middle East has a deep-seated reputation of being impervious to the waves of democratization, assuming that individual experiences with political liberalization and/or democratization across the region have been uniform. Analyzing political liberalization in two Arab states from a comparative perspective, this dissertation aims to demonstrate that neither the region is exceptional nor political liberalization processes have occurred in identical patterns across the region. Departing from the existing academic literature on political liberalization in the Arab Middle East, which tends to concentrate mainly on domestic-level approaches (political culture approach, civil society approach, political economy approach), it rejects a clear cut distinction between internal and external variables. While primacy of domestic variables in explaining democratization or lack of it in a given state is accepted, it is argued that bringing external variables into analysis helps to capture a more comprehensive understanding. Political reform in two different Arab states, Egypt and Morocco, is examined in this study through a combination of an essential domestic variable (civil society) with an influential international variable (impact of an external actor/ the EU). It elaborates on how the EU has influenced political liberalization/deliberalization in Egypt and Morocco, particularly when it has acted together with internal actors, specifically civil society to exert pressure on the ruling regimes since the early 2000s. It is concluded that while an external actor such as the EU has a remarkable potential to influence process of political liberalization in the Arab states such as Egypt and Morocco, democracy cannot be imposed from outside in the absence of meaningful pro-reform demand in the domestic context.