DEÜ Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Çağdaş Türkiye Tarihi Araştırmaları Dergisi, C10/S22 (2011)
http://hdl.handle.net/20.500.12397/4733
2024-03-29T08:57:41ZBİR KUTUP YILDIZININ HİKÂYESİ SAVAŞTA ASKER, BARIŞTA ELÇİ
http://hdl.handle.net/20.500.12397/5035
BİR KUTUP YILDIZININ HİKÂYESİ SAVAŞTA ASKER, BARIŞTA ELÇİ
MEHMETEFENDİOĞLU, AHMET
Kore Savaş'ı, ikinci dünya savaşının ardından yeniden kurulan dünya siyasal sisteminin şekillenmesinde ve Türkiye'nin bu sistem içerisindeki yerini almasında belirleyici faktörlerden biri olmuştur. Genç Türk Devleti'nin Cumhuriyet'in ilanından sonra ilk defa yurtdışına asker gönderdiği Kore Savaş'ı, askeri, siyasal ve sosyal sonuçları ile de Cumhuriyet dönemi Türk tarihinin önemli dönüm noktalarından birini temsil etmektir. Savaş süresince "North Star - Kutup Yıldızı" olarak adlandırılan Türk Tugayı'nda görev almış olan gazi Zeki Doğan Koreli'nin günlüğü tarihe düşülmüş notlar olması bağlamında önemli bir yer tutmaktadır. The Korean War was one of the important factors for shaping the world political system at the end of WW II and for Turkey's new role in this system. The Korean War, by which the Young Turkish state sent troops abroad for the first time since the proclamation of the republic, is also a milestone for the republican period Turkish history with its military, political ans social results. Diary of veteran Zeki Doğan Koreli, who served in the Turkish Brigade called "North Star", occupies an important place as historical notes during the war
2011-01-01T00:00:00ZAFETİNAN'IN CENEVRE GÜNLERİ VE TARİH ÇALIŞMALARI
http://hdl.handle.net/20.500.12397/5034
AFETİNAN'IN CENEVRE GÜNLERİ VE TARİH ÇALIŞMALARI
Özlü, Hüsnü
Cumhuriyetin ilk yıllarında başlatılan ve milli kültürümüzü tanımak, korumak ve çağdaş medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarmak adına yapılan girişimlerin en önemlisi tarih alanında başlatılan çalışmalardır. Bu kapsamda ortaya çıkan yeni tarih anlayışı milli tarih şuuru oluşturma adına önem arz etmektedir. Kurulan Türk Tarih Kurumu ile bilim, tarih ve kültürümüzün önü açılmış ve yapılan çalışmalar bilimsel esaslara bağlanmıştır. Bu çalışmalar kapsamında Afetinan birçok konuda araştırma yapmak ve Türk tarihini aydınlatmak adına 1935 yılında Cenevre'ye giderek öğrenimini devam ettirmiş ve önemli çalışmalar yapmıştır. Cenevre'de yaptığı çalışmalarda sürekli Atatürk ve Tarih Kurumu ile temas halinde olmuş ve tezlerini daima bilimsel esaslara oturtmuştur. Ayrıca, yaptığı tüm çalışmaların amacının Türk medeniyetini belgelere dayalı bilgiler ile araştırmak ve buradan elde edeceği sonuçlar ile yeni eserler ortaya koymak olduğunu belirten Afetinan araştırmalarını çok yönlü sürdürmüş ve hocası Profesör Pittard'dan bu konuda büyük destek görmüştür. Türk Tarih Kurumunun da kuruluşunda ve işleyişinde önemli hizmetleri olan Afetinan, Cenevre'de aldığı eğitimi Türkiye'ye döndüğü zaman 1939 yılından itibaren akademik boyuta taşımış ve Atatürk'ün başlatmış olduğu tarih çalışmalarını devam ettirmiştir. One of the most substantial activities performed on the early days following the establishment of Turkish Republic was to initiate the history studies in order for knowing our national culture as well as ascending it over the contemporary civilizations. Within this context, the newly established history concept was of great significance for creating a national history comprehension. Upon the establishment of Turkish Historical Society, science, history and culture were appreciated and the studies were based upon science. Within the framework of such activities Afetinan was appointed to study in Geneva in the year 1935 in order to conduct researches upon numerous affairs and as well as to illuminate Turkish history and held substantial studies.In the studies she held in Geneva she continuously contacted Turkish Historical Societyof Ataturk therefore confirming her thesis on scientific basis. In addition, Afetinan, disclosing that her primary objective in all studies was to do a research upon Turkish civilization with the documents and to publish new works by these new data acquired, continued her studies from a very large perspective and gently supported by her instructor Prof. Pittard, PhD. Afetinan having excellent contributions in the foundation and functioning of Turkish Historical Society went on her education in Turkey as from 1939 in an academic perspective following her return to Turkey and continued the history studies initiated by H.E. Ataturk
2011-01-01T00:00:00Z1930-BELEDİYE SEÇİMLERİ SÜRECİNDE KAMUOYU'NDA "KADIN"A YÖNELİK SÖYLEMLER
http://hdl.handle.net/20.500.12397/5033
1930-BELEDİYE SEÇİMLERİ SÜRECİNDE KAMUOYU'NDA "KADIN"A YÖNELİK SÖYLEMLER
YILMAZ, Ahmet
Kadın ve kadın hakları, Türk Devrimi'nin en önemli konularından biri olmuştur. Türk kadını, ilk olarak Medeni Kanun ile toplumda erkekle hukuki olarak eşit konuma gelmiştir. Belediye seçimlerine katılma haklarının tanınması ile de bu konu kamuoyunda değişik açılardan tartışılmaya başlanmıştır. Özellikle kadınların fiziksel ve duygusal özelliklerine vurgu yaparak onların bu türlü siyasal-toplumsal etkinliklere katılıp katılamayacakları söz konusu edilmiştir. Bu makale, 1930 yılında kadınların belediye seçimlerine katılma haklarının tanınması üzerine kamuoyunda yer alan tartışmaları konu edinmektedir. Woman and Woman rights are one of the most important issues of Turkish Revolution. Turkish woman at first with Civil Code, has legally come to equal position with man. This theme, by the recognition of the rights to participate in municipal elections has been discussed various aspects in public opinion. In particular, by emphasizing on women's physical and emotional characteristics, whether they contribute that kind of political- social activities has been discussed. This article raises discourses in the public opinion about the recognition of participation of women to the municipality elections
2011-01-01T00:00:00ZKURTULUŞ SAVAŞI KOMUTANLARI EKSENİNDE CUMHURİYET REJİMİ TARTIŞMALARI
http://hdl.handle.net/20.500.12397/5032
KURTULUŞ SAVAŞI KOMUTANLARI EKSENİNDE CUMHURİYET REJİMİ TARTIŞMALARI
YALÇIN, Ercan
Cumhuriyet, Osmanlı'dan miras kalan bir yapı üzerine inşa edilmiş bir rejim olarak doğdu. Eski algı ve duruşları yıkmak, yüzyıllardır toplumun benliğine işlemiş fikirleri söküp atmakkolay olmadı. Rejimin ne olduğu halka ve halkın nabzını tutan kişiliklere tam olarak anlatılmalı ve yapılması gereken her şey, onlar tarafından da içselleştirilmeliydi. Cumhuriyet rejimi bir takım çevreler tarafından tam olarak algılanmasına algılanmıştı, ancak öyle kişiler vardı ki onların Cumhuriyet rejimini algılayıp içselleştirmeleri işleri daha da kolaylaştıracaktı. Ancak düşünülen gerçeğe dönüşmedi. Yıllarca aynı dava uğruna savaşmış olan Paşalar, siyasal arenada aynı davanın savunucusu olamadılar. Ayrılık çanları her devrim sonrası gibi onlar için de çalacaktı. Buna rağmen devrimler tüm hızıyla gerçekleşme dinamizmini içinde barındırdı. Republic was born as a regime which was constructed on a structure in herited from Ottoman. Breaking down old perceptions and attitudes and detaching which have located society's personality forages, were not easy. What exactly the regime was must have told to public and the people who take the pulse of the public and what should be done must have been internalized by them. The regime of republic was comprehended by some circles but there were such a circles that their perceiving and internalizing the republican regime would make things more easier. However, thought was not turn to reality. Pashas struggled with the same case for years were not defender of the case on the political arena. Division bells would ring for them as the post-revolution. Nevertheless with all the speed of reforms housed the dynamism of realization in
2011-01-01T00:00:00Z