C6/S4 (2013)http://hdl.handle.net/20.500.12397/45022024-03-28T19:36:24Z2024-03-28T19:36:24ZSağlık Alanında Kişisel Koruyucu Ekipman KullanımıBEŞER, AYŞETopçu, Sevcanhttp://hdl.handle.net/20.500.12397/46602020-06-16T12:44:46Z2013-01-01T00:00:00ZSağlık Alanında Kişisel Koruyucu Ekipman Kullanımı
BEŞER, AYŞE; Topçu, Sevcan
Çeşitli tehlikelere karşı çalışanları korumak amacı ile giyilen özel giysi ve ekipmanlar Kişisel Koruyucu Ekipman (KKE) olarak adlandırılmaktadır. KKE sağlık çalışanlarına yönelik olarak hazırlanan güvenlik programlarının en önemli bileşenlerinden birisini oluşturmaktadır. Sağlık alanında en yaygın kullanılan KKE türleri ise eldiven, önlük, maske/respiratörler, gözlükler ve sperliklerdir. Sağlık çalışanları hem kendilerini hem de bakım verdikleri hastaları korumak için farklı işlemlerde farklı kişisel koruyucu ekipmanların bir veya birkaçını birlikte kullanmak durumundadır. Bu nedenle yapılacak her işlem için doğru KKE'nın seçilmesi gerekmektedir
2013-01-01T00:00:00ZYetişkin Kanser Hastalarının Destekleyici Bakım Gereksinimleri ve Verilen Hizmet Arasındaki BoşlukKocaman Yıldırım, Nazmiyehttp://hdl.handle.net/20.500.12397/46592020-06-16T12:44:46Z2013-01-01T00:00:00ZYetişkin Kanser Hastalarının Destekleyici Bakım Gereksinimleri ve Verilen Hizmet Arasındaki Boşluk
Kocaman Yıldırım, Nazmiye
Sağlık hizmetlerinin önemli bir birleşeni kanserli hastaya bakımda karşılanmamış destekleyici bakım ihtiyaçlarının belirlenmesi ve yönetilmesidir. Hastaların hangi gereksinimlerinin karşılanmadığının ve karşılanmamış ihtiyaçların yaygınlığının bilinmesi, hasta bakımının planlanmasında, onkoloji hizmetindeki boşlukları tespit ederek yeniden yapılandırmada yol gösterici olacaktır. Bu derlemenin amacı, yetişkin kanser hastalarının kanser yolculuğunun farklı aşamalarında -yeni tanı konma ve aktif tedavi dönemi, tedavi sonrası sağkalım süreci- ve tümör gruplarında -meme, over, prostat, akciğer, beyin tümörü gibi- karşılanmamış destekleyici bakım gereksinimlerini ve yaygınlığını incelemektir. Böylece, uluslararası kanser politikası çerçevesinde önemli bir kavram olmaya devam eden hastaların karşılanmamış gereksinimleri konusunu ülkemiz literatürüne kazandırmak, onkolojide veya genel hastanede kanser hastalarıyla çalışan sağlık profesyonellerinin konuya dikkatini çekmek ve ekip çalışmasıyla sunulabilecek hasta-merkezli holistik bakımın önemini vurgulamak mümkün olabilir. The identification and management of unmet supportive care needs of cancer patients is an important component of health-care services. Assessment of the nature and prevalence of patient needs that are not met will be guiding in the planning of patient-care, and in the identification of gaps in oncology services towards a necessary restructuring. The purpose of this review article is to determine the nature and prevalence of unmet supportive care needs of adult cancer patients through different stages over the course of the disease, i.e. diagnosis and active treatment, post-treatment survival and in various tumour groups such as breast, ovarian, prostate, lung and brain tumours. This study aims to contribute to the Turkish literature in the area of unmet patient needs as an important current concept in the framework of international cancer policy, to draw the attention of health-care professionals who work in the field of oncology in general or specialised wards, and emphasize the importance of patient-centred holistic care that can be provided through team-work.
2013-01-01T00:00:00ZRahatlık Kavramı ve Hemşirelikte KullanımıErdemir, FirdevsÇIRLAK, Ahuhttp://hdl.handle.net/20.500.12397/46582020-06-16T12:44:46Z2013-01-01T00:00:00ZRahatlık Kavramı ve Hemşirelikte Kullanımı
Erdemir, Firdevs; ÇIRLAK, Ahu
Karmaşık ve çok boyutlu bir kavram olan rahatlık hemşirelikte birçok kuramcı tarafından incelenmiş, hemşirelik modellerinde bir hemşirelik işlevi ve bakımının bir sonucu olarak ele alınmıştır. Ağrının, sıkıntının, üzüntünün, tedirginliğin olmaması durumunu tanımlayan rahatlık kavramı, 1994 yılında Katharine Kolcaba tarafından analiz edilmiştir. Rahatlık tiplerini ve boyutlarını tanımlayan Kolcaba, rahatlığın üç tipini (ferahlama, huzur, anlam bulma) ve dört boyutunu (fiziksel, psikospiritüel, çevresel ve sosyokültürel) içeren bir taksonomik yapı ortaya koymuştur. Orta düzeyde bir hemşirelik kuramı olarak kabul edilen rahatlık kavramı çeşitli bakım ortamlarında ve birçok hasta grubunda kullanılmıştır. Bu makalede rahatlığın ilgili literatürde nasıl açıklandığı ve değerlendirildiği, Kolcaba'nın rahatlığın ölçülmesi için geliştirdiği Genel Konfor Ölçeği ve bu ölçeğin çeşitli hasta gruplarının bakımına uyarlanması şeklinde oluşturulan ölçekler, rahatlık ile ilgili ülkemizde ve yurtdışında yapılan çalışmalar ele alınmış, rahatlık kavramının hemşirelik uygulamalarındaki yeri tartışılmıştır. Comfort which is complex and multi-dimensional concept in nursing examined by many theorists, evaluated as a result of nursing function and nursing care in nursing models. The comfort that defines relief of pain and moving the individual from distress and sorrow was analyzed by Katharine Kolcaba in 1994. Kolcaba, described three types (relief, ease and transcendence) and four dimensions (physical, psychospiritul, social and environmental) of comfort. Comfort Theory is accepted as a middle range nursing theory and used variety of care settings and in the care of various patients group. This article describes how to comfort evaluated and described the relevant literature, discuss the utilization of this concept in nursing, the comfort theory and comfort scale developed by Kolcaba for the measurement of comfort and other scales which are the adaptations of this scale as well as studies conducted in this area both in our country and abroad.
2013-01-01T00:00:00ZSağlık Davranışı Etkileşim Modeli: Çocukların Beslenme Alışkanlıklarını Belirlenmek İçin Bir Rehber ÖZTÜRK HANEY, MERYEMERDOĞAN, Semrahttp://hdl.handle.net/20.500.12397/46572020-06-16T12:44:46Z2013-01-01T00:00:00ZSağlık Davranışı Etkileşim Modeli: Çocukların Beslenme Alışkanlıklarını Belirlenmek İçin Bir Rehber
ÖZTÜRK HANEY, MERYEM; ERDOĞAN, Semra
Çocukluk dönemindeki sağlıksız beslenme alışkanlığı ileri yaşlardaki pek çok hastalık için risk oluşturmaktadır. Girişimlerin temel amacı çocuklara sağlıklı beslenme alışkanlığı kazandırmaktır. Çocuklarda tanımlayıcı ve girişimsel beslenme alışkanlığı çalışmalarına rehberlik edecek kavramsal çerçevelere gereksinim bulunmaktadır. Sağlık Davranışı Etkileşim Modeli'ni (SDEM) tanımlamak ve modelin çocukların beslenme alışkanlıklarına uygulamaktır. Çocukların beslenme alışkanlığı, davranış modelleri ve SDEM'le ilgili literatür taraması yapılmıştır. Sağlık Davranışı Etkileşim Modeli hemşirelere uygulamalarında kullabilecekleri bir hemşirelik modeli sunmaktadır Unhealthy dietary habits during the childhood are at risk for various diseases in later of life. The primary goal of intervention is the promotion of healthy diet habits to the children. Conceptual models are needed to guide explanatory and intervention studies in diet for children. To describe the Interaction Model of Client Health Behavior (IMCHB) and its application to childrens' diet habits. Literature rewiev was done about childrens' diet habit, health behavior models, and the IMCHB. The IMCHB offers a nursing model to use nurses in their practice.
2013-01-01T00:00:00Z